Bebeğinizin ikinci yaşına girmesine az kaldı.

Bu dönem zarfında bebeğinizden sorulduğunda tanıdığı objeleri göstermesini, vücudunun üçten fazla parçasını kendi başına isimlendirmesini ve siz isimlendirdiğinizde tekrar etmesini, kelimeleri birleştirerek kısa anlamlı sözler söylemeye başlamasını, evdeki odalar ya da başlıca mobilyaların isimlerini söyleyebilmesini ya da resmini gösterdiğinizde isimlendirebilmesini ve sesini duyduğu objelerin adlarını söyleyebilmesini bekleyebiliriz. Ancak iki yaşına gelmesine rağmen henüz dil gelişiminde geride olan çocuklar vardır.
Bu durumda çocuğunuzun göz kontağı kurup kurmadığına dikkat etmenizi, duyma problemi olup olmadığını kontrol etmenizi ve dil gelişimi çalışmalarına ağırlık vermenizi öneririz.

Ellerimi Artık Daha İyi Kullanıyorum...

Küpten kuleler yapmak 21 aylık bebeğinizin en sevdiği aktivitelerden biri olabilir. Artık giysilerinin bir kısmını kendisi giyebilmeye başlayabilir. Mümkünse büyük düğmeli ve bol kıyafetler seçerseniz bu süreci hızlandırmanız mümkün olacaktır.

Keşfetmeye Devam...

Çocuğunuz bu dönemde de yine çok hareketli olabilir. Son dönemlerde yine sık sık tekrarladığımız gibi bu hareketlilik çocuğunuz için bir yandan çok keyifli bir keşif ve hızlı bir motor kas gelişimi dönemi anlamına gelirken bir yandan da henüz tehlikelerin tam farkında olmadığı için tehlikeli olabilecektir. Bu aşamada doğru güvenlik önlemleri ve doğru sınırlamalar ve disiplin konuları ön plana çıkmaktadır.





Bağımsız Olma Çabası

Çocuğunuz iki yaşına yaklaştıkça bağımsız olma ve kendisini ispatlama konularında biraz daha agresif hareketler görmeniz oldukça normal. Çocuğunuz hareketlendikçe bir yandan güvenlik açısından bir yandan da bazı kural ve davranışların içselleşmesi açısından belli sınırlar getirmeye başlayacaksınız. Çocuğunuz hem bilişsel açıdan güçlendikçe hem de sizinle iletişimi arttıkça bu sınırları daha iyi anlamaya ve bir yandan da bağımsızlık arzusuna paralel olarak test etmeye başlayacaktır. Bu testlerin bir kısmı sizlerin sabır limitlerini zorlayabilir ya da çocuğunuzun öfke nöbetleriyle sonlanabilir. Bu tür davranışlar çocuklukla iki yaş ve sonrasında gözlenmekle birlikte bazı çocuklarda daha erken gözlenme ihtimalleri vardır. (Bazılarında da belki bu netlikte hiç bir zaman gözlenmeyebilir). O yüzden hazır olmakta fayda var.



Otoriteyi Sınamak

Öncelikle şunu hiç bir zaman unutmayın! 0-3 yaş çocuklarınızın bilinçsizce ve içlerindeki öğretmenleri dinledikleri bir dönem. Bazen siz ne yaparsanız yapın söylediklerinize karşı söylediklerinize karşı bir direnç ya da adeta "sizi takmama" durumu gözlenebilir. Fakat bu bilinçli bir davranış değildir. Bu dönemde çocuğunuz hiç bir şekilde sizi kızdırmak ya da otoritenize karşı koymak gibi amaçlarla hareket etmez. O sadece öğrenmeye çalışıyor ve "Neyi yapabilirim, hangisi gerçek sınır hangisi değil, hangi sınırları ne kadar esnetebilirim gibi sorulara yanıt arıyordur" (Tabi soruları bu karmaşıklıkta olmaz; o sadece bunu yaparsam annem kızacak ya da kızmayacak deneyimlemesi yapmaktadır. Bir kez sınır konulup da hayır denildiği zaman bu hayırın delinmemesi önemlidir. Önemli olan sınırlar ya da söylenenler konusunda net ve istikrarlı olmaktır.

Rol Model Olmak

Çocuğunuza bir mesaj verirken ya da bir sınır koyarken ne söylediğiniz kadar nasıl bir vücut dili kullandığınız da çok önemlidir. Ayrıca yapabileceğiniz en güzel şey öncelikle ondan istediğiniz davranışları kendiniz göstererek ona rol model olmanızdır. Çocuğunuzun tatlı yememesini ya da sebze meyve yemesini isterken siz sürekli tatlı ve karbonhidrat tüketimine dayalı bir diyet uyguluyorsanız bu tür mesajların hiç bir anlamı kalmaz. Aynı zamanda tertipli olmak, başkalarına iyi davranmak, teşekkür etmek ya da trafik kurallarına uymak gibi her konuda çocuğunuz en büyük dersi, sizlerin davranışlarını izleyerek almaktadır. Kısaca size düşen "rol model" sorumluluğu oldukça yüksektir.