Guzelicerik.com
Baby Community Member
- Katılım
- 6/2/20
- Mesajlar
- 90
BEBEKLERDE KEMİK ERİMESİ
Kemik erimesi pek çok insanın korkulu rüyası haline gelmiş hastalıklardan birisidir. Bebeklik ve çocukluk döneminde kemiklerin hızlı gelişimi ve kemik yapısında değişimler gözlemlenmektedir. Kemik erimesi ise yaşlanma ile gerçekleşecek kemik yoğunluğundaki aşırı düşüşün yaşlılık öncesinde gerçekleşmesi durumuna verilen isimdir. Osteoporoz (Kemik erimesi) kemiklerin çok kırılgan ve gözenekli bir yapıya dönüşmesine neden olurken aynı zamanda bebeğinizin gelişim döneminde günlük rutinlerini gerçekleştirmesini engelleyecektir. Kemik erimesine sahip olan çocukların koşma, top oynama, zıplama gibi en ufak faaliyetlerinde bile kemiklerinde kırılmalar oluşmaktadır.
Kemiklerin içinde oluşan boşluklarla beraber kemiğin süngerimsi ve gözenekli bir yapı sahibi olması çatlama ve kırılmalara elverişli bir hale gelmesine neden olmaktadır. Osteoporoz sonucunda en sık kırılmaların görüldüğü vücut bölgeleri;
El bilekleri
Omurga
Kalça
Kemikleri olarak belirlenmiştir. Bu gibi durumlarda çocuğunuzun hastalığından şüphelenmeniz oldukça doğaldır. Sık kırılan kemikler, kolaylıkla oluşan çıkıklar ve hassas bir iskelet yapısı kemik erimesinin en belirgin belirtileridir.
BEBEĞİMDE OSTEOPOROZ ( KEMİK ERİMESİ) OLDUĞUNU NASIL ANLARIM? BELİRTİLERİ NELERDİR?
Kemik erimesinin ilk dönemlerinde netleşmiş bir belirtiye rastlanamaz bu sebeple kemik erimesi hastalığına sahip olan bebek, çocuk ve yetişkinlerde erken teşhis çok az görülmektedir. Kemik erimesi ilerlediğinde hastalarda birtakım belirtiler ortaya çıkmaktadır.
Bel ağrıları: bel ağrılarına omurga içerisinde oluşan kırık ya da çökükler neden olmaktadır. Kemik erimesi hastalığına sahip olan insanlarda şiddetli bel ağrıları gözlemlenmektedir.
Boy kısalması: çocuğunuzun boyu uzamak yerine kısalıyorsa bu durumda kemiklerinde erime olduğundan şüphe edilebilir. Kemik erimesi sonucunda iskelet yapısında ufalmalar ve buna bağlı olarak boy kısalığı meydana gelmektedir.
Kambur duruş veyahut çarpık vücuda sahip olmak. Kemik erimesi belirtilerinden olan çarpık duruş kemiklerdeki erimeye bağlı bozukluklar sonucunda ortaya çıkmaktadır.
Sık kemik kırılmaları. Sık kemik kırılmaları kemik erimesinin en belirgin belirtisi sayılabilmektedir. Pek çok insanın bu belirti sonucunda hastaneye gittiği gözlemlenmiştir. En küçük dokunmalarla, bazen poşet taşırken bazense bir yerde bir yere çıkarken kemik kırılmaları meydana gelebilmektedir.
Bu belirtiler meydana geldiğinde hastalığınızın da ileri seviyeye ulaşmış olması muhtemeldir. Kemik erimesi hastalığında geriye dönük bir tedavi uygulanamamaktadır. Hastalığı tedavi etmenin zorluğunun yanı sıra bu hastalığa yakalanmamak için belirli tedbirler alınması gerekmektedir.
BEBEĞİMDEKİ KEMİK ERİMESİNİN NEDENİ NEDİR?
Bebeğinizin beslenme düzeninde yeteri kadar kalsiyum , fosfor ve d vitamini içeren besin bulunmuyorsa
Genetik yatkınlık kemik erimesinin nedenlerinden birisidir. Ailede birinci dereceden kemik erimesi hastalığına sahip olan varsa kalıtımsal olarak çocukta da bu hastalık gözlemlenebilmektedir.
Adrenal bez hastalıkları
Az hareketlilik
Güneş görmeme ya da güneşe çıkmama
Tiroid hormonlarındaki bozukluklar.
Kemik erimesinin nedenleri arasında yer almaktadır. D vitamini açısından oldukça faydalı olan güneş çocukların kemik erimesine yakalanmamasını da sağlamaktadır. Bebeğinizi sık sık güneş alabileceği bir alana çıkartmanız bu hastalığa yakalanmaması için yapılabilecek ufak yöntemlerden birisidir.
Bebeğinizde değişimler fark ediyorsanız ve bu değişimlerin olumsuz olduğunu düşünüyorsanız kemik kontrolü için doktorunuza danışmanız oldukça önemlidir. Pek çok ebeveynin erken teşhis yapamayacağı bu hastalıkta sık kontroller ile hastalığın ilerleyişine müdahale etme şansını yakalayabilirsiniz. İlaç tedavisi, mineral ve vitamin destekleri hastalığın ilerleyişini durdurmada etkili yollardan bazılarıdır.
Kısa süre içerisinde doktorunuz ile görüştükten sonra çocuğunuzun oyun sırasında bile kırılabilecek kemiklere sahip olmasına engel olabilirsiniz. Günlük yaşamı çok fazla etkileyebilecek olan bu hastalık her birey için yaş kaç olursa olsun oldukça tehlikelidir. Erken teşhisin hayat kurtardığı unutulmamalıdır.