Hipofiz Tümörü ile Gebelik Arasında Bir İlişki Var Mı?​

Hipofiz tümörleri, hipofiz bezinde gelişen ve vücudun önemli fonksiyonlarını düzenleyen birçok hormonun salgılanmasına neden olan anormal tümörlerdir. Hipofiz tümörü ve hamilelik arasında bir ilişki vardır ve bu makalede, tedavisinin beklenen süresine ek olarak birlikte gözden geçireceğimiz şey budur.

Hipofiz Tümörü ile Gebelik Arasında Bir İlişki Var Mıdır?​

Hipofiz tümörleri, beyinde yayılan tüm tümörlerin yaklaşık %10-15'ini temsil eden bir adenom türüdür ve tümörün büyümesini durdurmak amacıyla (ameliyat, ilaçlar veya radyasyon tedavisi) dahil olmak üzere çeşitli yöntemlerle tedavi edilebilir, ayrıca kadınlarda seks hormonu östrojenin doğal seviyelerinde bir azalmaya neden olan süt hormonları Prolaktin salgılanmasını kontrol eder. Bu nedenle hipofiz tümörü ile gebelik arasında bir ilişki vardır, yumurtalıklarda folikül uyarıcı hormonun salgılanmasındaki bir bozukluk nedeniyle adet bozukluklarına ve gebelik oluşmamasına neden olabilir. Ancak hipofiz tümörlerinin tedavisi için kullanılan tümörün çıkarılması, büyümesinin kontrol altına alınması ve hormon seviyelerinizin ilaçla yönetilmesi gibi tedavi yöntemlerinin gelişmesiyle, bu yöntemler hipofiz tümörlü kadınların hamile kalmasını mümkün kılmıştır.Hipofiz tümörlü bazı kadınlar normal olarak hamile kalabilir, ancak hamilelik sırasında göğüslerinde daha fazla büyüme yaşayabilirler. Süt bezleri, süt hormonu olarak bilinen prolaktin hormonunun salgılanmasında artışa neden olabilir ve bu sorun hormonal ilaç tedavisi kullanılarak aşılmaya çalışılmaktadır.Hipofiz tümörlerinin belirtileri ile ilgili olarak:

Hipofiz adenomlarının hepsi belirtilere neden olmaz. Bazen MRI veya CT taraması gibi bir X-ray testi sırasında tesadüfen tespit edilirler. Büyük hipofiz bezleri - yaklaşık 1 santimetre veya daha büyük olanlar - mikro hipofiz bezlerine kıyasla daha büyük boyutları nedeniyle normal hipofiz bezi ve komşu yapılar üzerinde baskı oluşturabilen makroadenomlar olarak tespit edilebilir.

Hipofiz Adenomu İçin Tedavi Süresi​

Hipofiz tümörünü ortadan kaldırmak ve hormon üretimini normal seviyelere getirmek için genellikle dört ila altı haftalık bir süre boyunca haftada beş kez olmak üzere bir dizi tedavi uygulanır, ancak bazı durumlarda tümörün büyümesini ve hormon üretimini tamamen kontrol altına almak yıllar alabilir. Genelde birçok hipofiz tümörü tedavi gerektirmez. Tedavinin türü ve süresi tümörün türüne, büyüklüğüne, hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna bağlıdır. Tedavi genellikle bir beyin cerrahı, endokrinolog ve radyasyon onkoloğu içerebilen tıbbi uzmanlardan oluşan bir ekip tarafından reçete edilir. Genel olarak doktorlar ameliyat, radyasyon tedavisi ve ilaçları tek başına veya kombinasyon halinde kullanabilir.

Aşağıda, size en önemli hipofiz tümörü tedavi türlerini ayrıntılı olarak tanıtacağız:

• Burun içinden endoskopik cerrahi: Bir hipofiz tümörünün cerrahi olarak çıkarılması genellikle optik sinirlere baskı yapıyorsa veya belirli hormonları aşırı üretiyorsa gereklidir. Ameliyatın başarısı tümörün türüne, konumuna, büyüklüğüne ve çevre dokuları istila edip etmediğine bağlıdır.
• Yoğunluk ayarlı radyasyon tedavisi (IMRT): Bu tür radyasyon terapisi, doktorun ışınları şekillendirmesine ve tümörü birçok farklı açıdan çevrelemesine olanak tanıyan bir bilgisayar kullanır. Işınların gücü de sınırlandırılabilir, bu da çevre dokuların daha az radyasyon alacağı anlamına gelir.
• X-ışınları yerine pozitif yüklü iyonlar (protonlar) kullanan bir başka radyasyon seçeneği olan proton ışını tedavisi, sağlıklı doku için daha düşük risk taşıyan tümörlerde kullanılabilir.
• İlaçlar: İlaçlarla tedavi, aşırı hormon üretimini önlemeye ve (prolaktin salgılayan), ACTH üreten (Cushing sendromu) ve (büyüme hormonu salgılayan) tümörler gibi belirli hipofiz tümörü türlerini küçültmeye yardımcı olabilir.

Son olarak, hipofiz tümörü ve gebelik arasındaki ilişki bilindikten sonra, nadir görülen bir hastalık olmasına rağmen, erken muayene ile kontrol altına alınabilir. Sağlığınızı olumsuz etkileyen ciddi belirtiler fark ederseniz, hemen bir doktora başvurduğunuzdan, gerekli tetkikleri yaptırdığınızdan ve aile geçmişinizi kontrol ettirdiğinizden emin olun.